Ağırlaştırmıyorum çok uzun zamandır hayatı, üzülsem üzülmemiş gibi yapıyorum ama sevinirsem daha da sevinmeye çalışıyorum. Eskiden nasıldım, şimdi nasılım hatırladım bugün. O zaman benden daha çok vardı sende, o zaman korkmazdım, çabalamazdım göstermemek için kalbimin yüzüme yansımasını. Sözcükleri kendime saklamazdım en basiti. Kendimce yaşamazdım, daha ağır daha uçtaydı herşey.. Ve daha ortada... Belki ondan dün gece yıllar sonra aradığımda hiçbir zaman arkadaş olmadığımızı, olamayacağımızı bir kez daha anladım. İşin gerçeği şuydu ki, beni çok sevmenden hep çok korktum, daha da derinleşmeden su, boğulmadan kıyıya kaçtım sudan bir bahane bulup...
Neden böyle olduğunu sormuştun, anlatayım...
İnsanın kıyıda da boğulabildiğini gördüğümde sen çoktan bir can simidi bulmuştun kendine. Ben kuma varmak için çırpınadururken, o kadar iyi öğrendim ki yüzmeyi, işte o çırpınışlar beni bugüne getirdi.
Sen can simidinle sakin ve güvendeyken, ben kıyıda çırpına çırpına yüzme öğreniyordum. Kıyıda yüzmek ne kadar zor bilir misin? Su seni kaldırmaz, yeterince derin değildir, tehlikesiz sandığından bırakıverirsin kendini ama dalgaların en güçlü olduğu yerdir kıyılar! O dalgalara çarpa çarpa, çırpına çırpına, sonunda yüzmeyi o kadar iyi öğrendim ki, en derin sular bile vız geldi gözüme..
Ya sen? Sen can simidin olmadan yüzemezsin, hadi yüzdün diyelim, sen kıyıya gelemezsin ki sudan çıkabilesin. Sen dalgalarla baş edemesin..
Neden mi böyle oldu? Sen durgun sularda bir can simidi arıyordun, sakin sakin yüzmek istiyordun sen, benim istediğimse kıyıda deli gibi çırpınmak, istediğim an sudan çıkabilmekti..
İstem Dışı
Author: B. / etiketler: yazıEğer bu sensen al bütün kattığın güzellikleri hayatımdan, çık git.. Onursuz bir aşkın kurbanı olmak istemem. Mide bulandırıcı anlara, çırpınışlara, bu sözlere, tavırlara gerek yok.. sana kızmak, kırılmak istemem. Bu filmi daha önce de gördüm ben. Sonlara gelene dek parça parça olmak, fikrinden firar etmek için onca çabalamak istemem. Sınırsız tutkunu başkalarına sakla, aramıza dağları, denizleri, yolları, zamanı koy.. yeter ki o beş para etmez bedenleri koyma! Yalvarmak lazımsa bu anları atlatmak için, işte o deli inadımı kırıp yalvarıyorum sana, bu kadarı yetti, tüketmek anlamsız artık bu hisleri. Sevgimi bu denli basit, bu kadar kolay harcama,bu kadar kıymetsiz olmak istemem..Eğilmem artık ne yapsan boş, dokunduğun an yanıyor elim, inan elinin değdiği diğer vücutlar kadar ucuz değil..ellerinin başka saçlarda gezindiğini, başka tutamları kokladığını izlemek istemem.. kendimden cayamadım sana gelmek için, bunca açıkken her şey seni suçlamak istemem.. açıkça söylenmese de anlaşılıyor çok şey gözünden, konuşmadan anlaşmak meziyetimiz olmuş, bakışlarımda küçülmeni istemem.. ne yapmak gerek kestiremiyor her şeye çare bulan ben, buz gibi denizin üzerinde gözyaşımı sana ziyan etmek istemem.. saçlarımı rüzgara salıp, kapılıp gitmek istedim, kaçmak çözüm olmuyor her zaman, aklımda seni de götürmek istemem.. damlalar tenime değdikçe daha da buz kesti içim, telefonun ucunda sesini aradım, eğer bir yabancıysa karşımdaki konuşmak istemem..modern zamanlarda aşk ölmüş ya daha ilk günden biliyordun bunu sen, bu kadar acı anlamak istemem.. eğer umarsız bir serseriyse karşımdaki, zerren dudaklarıma değsin istemem.. kin gerekmez, nefret gerekmez atlatmak için, parçalarımı topladığım an aşmış olacağım bu düşünceyi, hazırlıksız yakalanmak istemem.. Gülümseyerek,susarak karşıladım tüm olan biteni, bağırmak istedim, bu ben değilim diyemedim, öldüğüm an yaşıyormuşçasına rol kesmek istemem.. açtığın yaraları kapamana gerek yok, gereksiz bu yakarışlar, önemsiz her şey, önemli olan bir tek şey var zaten şu dünyada onu da sen tat, geride kalan olmak istemem.. hazır değilim bu dünya için, ne söz ne bakış, kirlenmiş bu dünyada kirli bir seni görmeyi kaldırmaz parçalanmış kalbim.. ne çok acı çeksem de, aksa da kanım,yitip gitsem de gururumu sana vermek istemem..
"photo by K_leanart"
O kocaman odadaydık.. Etrafta insanlar ama yoktular işte, bir sen bir ben, görmedi gözüm.. Gözüne baktım anlamıştım, kalbime dokundun, ellerinle değil belki ama burdun burdun burdun.. "Çok düşündüm".. düşünme dedim içimden, düşünme, yaşasak ne var sanki? "Olmayacak".. olmasa da söylemesen olmaz mı? Sen görmedin ben içime akıtıyordum sözleri, her harf bir damla, yaktı geçti boğazımı.. Arkama bakıyorum upuzun bir yol, yolun sonunda yemyeşil bir bahçe, mavi gökyüzü, deniz.. Hava biraz nemli, içimdeki sözler de öyle şimdi.. Yürüyorum o uzun yolu, hiç konuşmadan, hiç düşünmeden, söylemeden.. Ne kadar zaman yürüyorum bilmem, her adımda daha uzaksın, sonra kelimeler anlıyor ne olup bittiğini, tahliye günü gelip çatıyor, acımasızlaşıyor bunca zamandır mahkum olmanın hıncıyla,hepsi buz gibi, hiçbiri benim değil sanki.. Karşımdasın, bu kez ben konuşuyorum sen dinliyorsun..Her söz bıçak izi.. Başın önde, yalnız dinliyorsun..
O an içimdeki kelimeler bir şarkı mırıldanıyor:
"sakın gelme dönesim yok,
çok uzaktayım çok
bir şarkı var aklımda
söylemesi ayıp
sözleri kayıp
kaç zamandır dilimde
sakın söyleme.."
"photo by iNeedChemicalX"
Hayal Bile Edemezsin
Author: B. / etiketler: yazıSiz hiç geçmişe gömdüğünüz bir hayalet her an çıkıp geri gelecek diye korktunuz mu?
Ne Zaman Gittin Ruhum Elveda Diyemedim
Author: B. / etiketler: yazıSevinçleri hatırlamak sana gereksiz bir değer yüklemekten bana acı vermekten başka hiçbir işe yaramıyor. Vazgeçmek değil bu, kaybeden, kazanan, vazgeçen, kalan ya da giden yok.. Her zaman sandığımız gibi bir masalın içinde yaşamıyoruz, hayat oldukça gerçek, yaşarken anlıyorsun bunu,gerçekleri taşımak zorunda kaldıkça.. Bir maç değil yaptığımız, çim saha değil bu üzerinde yürüdüğümüz yol.. Taktikler işe yaramıyor işte, tıkandığı yerde çözülmüyor işler, performansı arttırmak çare olmuyor.. Zamanla kendin olmaktan çıkıyorsun, oyuna -masala- inanmaya başlıyorsun.. Senarist olma çaban var ya, başrol de senin, elinde yıpranmamış bir hayat var,istediğin kadar zedeleyebilirsin onu,hırpalayabilirsin, sahibini de umursamana gerek yok.. Oyun bencillik ister kimi zaman,öyle ya biz bir ekip değiliz..Özel olma çaban var ya,öyleydin.. Ne de olsa yönetmen de sendin onca tecrübesizliğine rağmen..Anlaşılamama çaban var ya,anlayamadım seni,başardığını söyleyebiliriz..Haklıydın, büyük oyuncular anlaşılamamış olmalı ki ilgi çeksinler..Sende, olmak için çabaladığın ne varsa hepsi bir bir gerçekleşti..Bembeyaz bir ruhu günden güne çamura buladın sen..İyi bir oyuncu,senarist,yönetmen,nefret edilen bir arkadaş,dost,sevgili,saygıyı yitiren bir insan,kıskanç bir benlik ve en önemlisi de çamura bulanmış bir ruh oldun..Elindeki yıpranmamış hayatımı da umarsızca paralamak istedin..Hak etmemiş bir ruhtun..Zamanla ruhun da sıkıldı senden..Onu da o kadar pervasızca,özensiz kullandın ki..O bembeyaz halinden bugünlere nasıl geldiğini bile anlayamadı zavallı!Dayanamadı sonunda o da terk etti seni..Ben filmdeki melek rolünü üstlenmiştim ya ruhun bile terk etti seni,ben hala yanı başında duruyordum,ne işim varsa..Herşey olmaktan yavaş yavaş sıyrılıyordun..Çok yavaş..Yavaş yavaş arınmaya başladım ben de senden..Yanında durdukça daha da kolay oldu işim..Günler geçiyor sen daha da kirleniyordun..Ellerimi tutmanı istemiyordum, üzerlerinde senden kalan izler kolay temizlenmiyordu..Ben senden arınmaya çalışıyordum..En iyisi çekip gitmekti, gidemiyordum..Her cesaretimi toplayıp gitme girişimimde,nasıl oluyorsa beni şaşırtıyor,kalmamı sağlıyordun..Öyle ya senarist sendin..Ama benim gitmem gerekiyordu,hissediyordum bunu..Hiç iyi bitirmedin hikayenin sonunu..Böylesi bir son yakışmadı bu senaryoya..Ama karışamadım,bu senin hikayendi..O kadar kirli bir ruhla tamamladın ki bu oyunu..Film noktalanmıştı,artık her gün seni görmek zorunda değildim..Ve bir gün topladım tüm cesaretimi,bir daha senin hiçbir projende yer almamaya karar verdim..Artık bensizdin,ruhunu istediğin kadar,istediğin gibi kirletebilirdin..
gidiyorum gündüz gece..
Author: B. / etiketler: yazıYeni bir gün doğdu gecenin arkasından...
Sonra bir masal dinledim, ben o masalı dinlerken büyüdüm serpildim.. Her söz bir santim daha kattı aklımın yoluna ve her an biraz daha uzaklaştım birşeylerden, birilerinden..
Değişiyordum, değişiyorduk.. Aklımızın yolunda yürüdükçe büyüyor, büyüdükçe küçülüyorduk..
Artık dama tahtasındaki pullar gibiydik biz, geri dönüşü olmayan bir yolda karşımızdakini yemek ve oyundan çıkarmak üzerine kuruluydu düzenimiz.. Buna itildik, bunun için eğitildik hepimiz... Gerçek dünya böyle bir şeydi işte, yenilmemeyi öğrenmeliydiniz!
O masalı sonsuza dek dinlemek istiyordum, sonsuza dek yaşanan mutluluklar yalnızca masallarda olurdu bilmiyordum..
Sonra masallar yerine yalanlar dinlemeye başladım.. Gündüzleri söylenmiyordu yalanlar, gün ışığı açığa vurur diye.. Diğer pullar sinsice beklediler.. Siyahlar beyazları yedi, bomboş kaldı kareler...
Gece örtüyordu doğan günü yine...
birlikten biz doğar!
Author: B. / etiketler: yazıson bir adım daha.. ve yol biter... şimdiye kadar yapmakta olduğum tek şey, en iyi bildiğim şey ve nokta konulan şey.. bunların hepsi aynı kalıpta! ben başka bir kalıpta.. etrafımda dikenli teller, kesmek için artık bir makasım var.. hayallerim bir gün gerçek olacak biliyorum, çok istiyorum ve yapıyorum.. ben o sahnedeyim, içimden gelen dışımda, herkesin gördüğünü değil başka bir ben görüyorsun sen salonun en arkasında ve senin için söylüyorum şarkımı.. yalnız ikimiz varız orada.. önemli değil geçip giden, zamanmış, hayatmış, külmüş, dumanmış.. biz varız biz!! bitiyor şarkım, deniz bizi bekliyor en mavi haliyle.. bekletmemeli onu, deniz hayatımızın en özel anlamı.. sırf deniz yok diye vazgeçmedim mi bir şehirden ben? hayatımı kendi elimle çiziyorum, biraz yardım alıp senden biraz da kaderden.. bir düşümüz var, bak biz diyorum biz! ikimiz denizdeyiz, ikimiz sahnedeyiz, ikimiz sevinçteyiz, hayaldeyiz, kederdeyiz.. içimizdekini dışa vuramayız biz, biz dikenli tellerle çevrilenleriz... gidelim, ne çok isterdim bilir misin bunu, bir şarkımız olsun bizden başka kimsenin bilmediği, yol sonsuza uzasın gitsin, dünyanın yuvarlak oluşu misali, dolanalım dolanalım sonu gelmesin.. gündüzler geceye karışır, biz o yolda ilerleriz.. hayallere daha yakınım ben şimdi, en azından bir makasım var kesmek için dikenli telleri... eksikler de tamamlanır mı dersin zamanla? ben yıkıyorum bir bir sahtelikleri, her bir gölge etrafımdaki devriliveriyor satranç taşı gibi.. ne kalıyor geriye biliyor musun? biz kalıyoruz biz!
hayaller daha yakın, yollar daha uzun, teller daha pürüssüz,insanlar daha gerçek olaydı..
şimdi ben yolun sonunda değil başında, şimdi sen yanıbaşımda.. biz diyorum biz, biz değil de bir olmalıydık biz!..
sonlu yaklaşım
Author: B. / etiketler: yazıöyleymiş, böyleymiş, falanmış filanmış.. e tabi çok zaman oldu yok olmadı aslında ya işte kumaş bu ne yapacaksın.. sen de dedin insanoğlu bencil, beş para etmez adamlar sürüsüne bereket, beş para etmez kadınlar gibi.. anlamak zor, anlaşmak daha da zor.. kimse sevmemiş diyorsun,iyi diyorsun da biz onları seviyor muyuz ki sor bakalım bir? bizim istediklerimiz,sevdiklerimiz bizle değil mi? bence öyle.. yeterli gelmiyor bazen diyeceksin, olsun yetinmeyi bilmeli.. ne güzel gündü o gün.. dolunay vardı, istesem olmaz..yine gitsek ya o kumsala.. inorganik materyaller versek birbirimize.. iki saat konuşsan saçma sapan bir midye kabuğu üzerine.. sonra başka adamlardan başka kadınlardan bahsetsek.. sonra onlar yanımıza gelip otursa, elimizi tutsa.. meğersem gerçeklermiş.. ne saçma değil mi bu kuramlar.. eh ne de olsa bir sayısal değilim ben, mutlak sıcaklığı bilsem de mutlak sevgi nerededir çözemedim henüz.. neden diye sormak anlamsız öğrenmiştik, o yüzden sormuyorum.. biliyorum sen de sıkkınsın şu sıra, biraz bozuksun ama bak daha dün gördük beklemek lazım demek ki, daha büyük belalar da salınabilir insanın üzerine.. bu kadarı yetinmelik şimdilik..
özleyeceğim sanırım, bu günleri, bu zamanları.. şimdi dersin sen.. e canım bi yere gitmiyoruz ki!! koca bir sayfayı kapatıyorum oysa ben.. hep kapatmak istediğim, üzerini güzel çirkin kelimelerle bezediğim.. bir mekanı terkediyorum, yollarını her gün sövüşlerle teptiğim.. kimleri bırakıp gitmiyor ki insan ve kimler bırakıp gitmiyor ki insanı.. bu nedir ki?
gidiyorum ben.. sayfayı çevir benim için...
ben bugün bunu öğrendim...
Author: B. / etiketler: yazıOturuyorduk birkaç kişi.. B'nin tabiriyle kımıldamamıza mahal vermeyecek kadar ağır şarkılardı kulağımızdaki, başka damar kaldı mı vücudumda bilmiyorum dedi.. Baktım yüzüne, iyilik, temizlik, şirinlik ne varsa o yüzdeydi ama işte bir parçası bizimle değildi.. Diğer tarafa döndüm, İ'nin hüzünlü yüzünü gördüm.. Bir insan bu kadar iyi niyetli olamazdı.. Hep iyiyi düşünürdü İ, sevmenin zaman istediğini, emek istediğini bilirdi, sabırla beklerdi.. Çoğu kez hayret ederdim sabrına, hiç kırılmadan süregelen umuduna, gözleri parlayarak inandığı masalı anlattığında.. Mutluluğu kim bu kadar fazla hakedebilirdi? Ama işte biz orda oturmuş o şarkıyı dinlerken bu kez parlamıyordu gözleri.. Bir parçası bizimle değildi.. Öte tarafa baktım, benim için artık ben olmuş bir yüz.. Gözleri kapalı, açık olmasına gerek de duymuyordum doğrusu, ne de olsa konuşmasam da bilirdi söyleyeceklerimi.. Zaten hep kızardım H'ye, o da güler karşılık verirdi.. Böyle atışmalarla geçip gidiyordu zaman, Gözleri kapalıydı ama fikri kimbilir nerdeydi.. Bölmedim düşüncesini, ne de olsa konuşmasak da bilirdim fikrini.. O, ben demekti.. Bir parçası bizimle değildi.. Oturuyorduk orada, belliydi birazdan yağmur çiseleyecekti.. Ben onlara baktım, gülümsedim, hiçbiri farketmedi.. Uzandım çimenlere,kulağımızda kımıldamaya mahal vermeyen o şarkılardan yine, benim de fikrim kimbilir nerede.. Bir parçam orda değildi..
Sonra bir yazı yazdım,sessizliği bölmeden, hepimiz için, söyleyemediklerimi bir kalem söylerdi.. B çok beğendi..
Susuyorduk birkaç kişi, konuşsaydık anlatamazdık ki bu kadar iyi..