İstem Dışı

Author: B. / etiketler:

Eğer bu sensen al bütün kattığın güzellikleri hayatımdan, çık git.. Onursuz bir aşkın kurbanı olmak istemem. Mide bulandırıcı anlara, çırpınışlara, bu sözlere, tavırlara gerek yok.. sana kızmak, kırılmak istemem. Bu filmi daha önce de gördüm ben. Sonlara gelene dek parça parça olmak, fikrinden firar etmek için onca çabalamak istemem. Sınırsız tutkunu başkalarına sakla, aramıza dağları, denizleri, yolları, zamanı koy.. yeter ki o beş para etmez bedenleri koyma! Yalvarmak lazımsa bu anları atlatmak için, işte o deli inadımı kırıp yalvarıyorum sana, bu kadarı yetti, tüketmek anlamsız artık bu hisleri. Sevgimi bu denli basit, bu kadar kolay harcama,bu kadar kıymetsiz olmak istemem..Eğilmem artık ne yapsan boş, dokunduğun an yanıyor elim, inan elinin değdiği diğer vücutlar kadar ucuz değil..ellerinin başka saçlarda gezindiğini, başka tutamları kokladığını izlemek istemem.. kendimden cayamadım sana gelmek için, bunca açıkken her şey seni suçlamak istemem.. açıkça söylenmese de anlaşılıyor çok şey gözünden, konuşmadan anlaşmak meziyetimiz olmuş, bakışlarımda küçülmeni istemem.. ne yapmak gerek kestiremiyor her şeye çare bulan ben, buz gibi denizin üzerinde gözyaşımı sana ziyan etmek istemem.. saçlarımı rüzgara salıp, kapılıp gitmek istedim, kaçmak çözüm olmuyor her zaman, aklımda seni de götürmek istemem.. damlalar tenime değdikçe daha da buz kesti içim, telefonun ucunda sesini aradım, eğer bir yabancıysa karşımdaki konuşmak istemem..modern zamanlarda aşk ölmüş ya daha ilk günden biliyordun bunu sen, bu kadar acı anlamak istemem.. eğer umarsız bir serseriyse karşımdaki, zerren dudaklarıma değsin istemem.. kin gerekmez, nefret gerekmez atlatmak için, parçalarımı topladığım an aşmış olacağım bu düşünceyi, hazırlıksız yakalanmak istemem.. Gülümseyerek,susarak karşıladım tüm olan biteni, bağırmak istedim, bu ben değilim diyemedim, öldüğüm an yaşıyormuşçasına rol kesmek istemem.. açtığın yaraları kapamana gerek yok, gereksiz bu yakarışlar, önemsiz her şey, önemli olan bir tek şey var zaten şu dünyada onu da sen tat, geride kalan olmak istemem.. hazır değilim bu dünya için, ne söz ne bakış, kirlenmiş bu dünyada kirli bir seni görmeyi kaldırmaz parçalanmış kalbim.. ne çok acı çeksem de, aksa da kanım,yitip gitsem de gururumu sana vermek istemem..

"photo by K_leanart"

Edilgen..

Author: B. / etiketler:

O kocaman odadaydık.. Etrafta insanlar ama yoktular işte, bir sen bir ben, görmedi gözüm.. Gözüne baktım anlamıştım, kalbime dokundun, ellerinle değil belki ama burdun burdun burdun.. "Çok düşündüm".. düşünme dedim içimden, düşünme, yaşasak ne var sanki? "Olmayacak".. olmasa da söylemesen olmaz mı? Sen görmedin ben içime akıtıyordum sözleri, her harf bir damla, yaktı geçti boğazımı.. Arkama bakıyorum upuzun bir yol, yolun sonunda yemyeşil bir bahçe, mavi gökyüzü, deniz.. Hava biraz nemli, içimdeki sözler de öyle şimdi.. Yürüyorum o uzun yolu, hiç konuşmadan, hiç düşünmeden, söylemeden.. Ne kadar zaman yürüyorum bilmem, her adımda daha uzaksın, sonra kelimeler anlıyor ne olup bittiğini, tahliye günü gelip çatıyor, acımasızlaşıyor bunca zamandır mahkum olmanın hıncıyla,hepsi buz gibi, hiçbiri benim değil sanki.. Karşımdasın, bu kez ben konuşuyorum sen dinliyorsun..Her söz bıçak izi.. Başın önde, yalnız dinliyorsun..
O an içimdeki kelimeler bir şarkı mırıldanıyor:

"sakın gelme dönesim yok,
çok uzaktayım çok
bir şarkı var aklımda
söylemesi ayıp
sözleri kayıp
kaç zamandır dilimde
sakın söyleme.."


"photo by iNeedChemicalX"

Hayal Bile Edemezsin

Author: B. / etiketler:

Siz hiç geçmişe gömdüğünüz bir hayalet her an çıkıp geri gelecek diye korktunuz mu?

Ben korktum ve işte bugün çıkıp geldi! Sanki yıllar öncesiyle aynıymış gibi herşey, yüzüne bir gülümseme yerleştirip, daha önce defalarca yaptığı gibi "ben değiştim" diyerek.. Bilmediğin birşey var hayalet, hatta bilmediğin çok şey var! Bir, ben de değiştim hem de çok, artık çektiğin herhangi bir acı, paylaştığımız herhangi bir an, yaşadığımız en ufak bir zaman dilimi umrumun zerresinde değil! İki, senden sonra başka yüzler, başka sesler, başka anlar, zamanlar geldi geçti hayatımdan, ilk zamanlar biraz biraz hatırladım seni, gün oldu çok ağladım, gün oldu çok kızdım kendime neden hakim olamıyorum diye, ama bir gün farkettim ki seni aklıma getirmemeye çalıştığımdan değil, gerçekten aklıma gelmiyorsun, unutmaya çabaladığım o zamanları istesem de hatırlayamıyorum, işte o zaman anladım ki gömmüşüm ben seni!

Şimdi kalkmış hortlamaya çalışıyorsun, boşuna uğraşma hayalet seni hayatımda istemiyorum, hem bak toprağın altında durmaktan mosmor olmuşsun!

Diyemem

Author: B. / etiketler:

İhanet yalandır diyemem..
Gerekmez bir başka vücut
Aklına düşende beni göremem
Öğrendik, meğer altınmış sükut..
İki dudağın, iki bacağın değil
İki kalp arasındaydı gel-gitler
Kayıpları ben verdim demem
Senden gidenleri göz ardı etmem
Bitmez bizde med-cezirler..
Hayat işte böyle demek kolaydı
Taraf seçmek zor..
Geri gelmek istesen olaydı
Sözler ağır, insana kor..
Işığa yol almak cesaret ister
Karanlığı korkak kalbe sor..
Son yoktu bize,
Başlamadığımızdan bir şeylere..
Beni alsan şimdi, koşsak o göğe
Aynı mavilikte, aynı güzelliktedir..
Zaman değiştirmez bazılarını
Bizim temizliğimiz eşsizdir..
Görsek de dünü, bugünü
Yarınlar hep bizimdir..
Elimi tutsan tereddüt etmeden
Bu kez yalnız benimsindir..
Kokumu çeksen içine
Nefesin nefesimdir..
Beni alsan şimdi, varsak denize
Aynı inanç içimdedir..
Demek isterim
İnan ki diyemem..

photo by Ayumi Sayaka

Hata

Author: B. / etiketler:

Boğulmamak için derinlerde
Denize ihanet ediyorsan kıyıda

Kalbini eritip göğsünü gere gere
Boyun eğiyorsan namert sözlere
Kanatlarını koparıp atıyorsan
Sırf uçmaktan korktuğundan
İhanet yalnız vücuttadır sanıyorsan
İnancını kaybedip ihanet ediyorsan
Zalim yapıyorsan gerçeği yalandan
O gerçekle yaşamını dağlıyorsan
Kalbin bir terazi, kefeleri sınıyorsan
Sol yanından usanmadan harcıyorsan

Varsa eğer bir farkımız

Kefesi ağır basan yanımız..

Nasıl katlanırdık gerçeğe

Olmasaydı yalanlarımız

İyisi mi söylemedim say bunları

Öyle ya insanız hata yaparız..


Photo: "I'm your mistake" by xxsalacious- deviantart

O Gün Bu Gündür

Author: B. / etiketler:

Anlamsız sitemin tüm alımıyla
İşte sözlerin içinde gizli karşımda
İlan ediyorsun cesaretine yediremediğini
Her zamanki gibi saklı kaldığından
Hiç inanasım gelip de sevdiğini
Önemsediğini, kadri kıymeti
İçime sindirip kıymıyorum kendime
Sahici bir gurura kapılıp da
Sözlerinin vahameti altında ezilmedi
Kırıkları kendinden büyük kalbim
Sen de bitiyorsun her söz gibi
Kibirin içine sığınmış o adam
Sen misin beni yıkacak olan?
Aşk seni içinde saklayamayacak kadar
Kirlenmiş bir kurmaca artık..
Yatak odalarının ağırlığında kaybolan..
Zaman seçtiğin hayatı yaşamandan,
Pişmanlığın zamanı yakalamandan,
Dönüşün benim yolumdan ibaret..
Yolum bir başkasının..
Pişmanlığım yine senin adın,
Zamanda kaybolan anılarım.
Sevinmelisin, artık istediğin sende
İstemediğin bir başkasının..
Sevilmelisin, hak etmediğin tende
Küçülecek, şımaracak vicdanın..
İsmine şiir olduğum o gün
Seni kaybettiğim o gün
Beni anlamadığın o gün
Kin tutmayıp sustuğum,
Korkağın birine tutulduğum
Yalana yenilip, vurulduğum
Masallarla uyuduğum
Kor olmaya yüz tuttuğum
Dillendirmeyip yuttuğum
Bir volkanı soğuttuğum o gün..
Bir adamın cesareti
Bir kadının esaretidir deyip,
Yola devam ettiğimdir bu gün..



Fotoğraf: leave by amsterdam jazz - deviantart

Göç

Author: B. / etiketler:


Görmemi istemiyorsun ya sen
Oysa ne çok seziyorum ben
Sen maskeni takınıyorsun kalbe
Ben kanatıyorum içimi eze eze..

Perdenin ardında kalırsa yüzler
Gülüşler de bazen yalan söyler

Bir satır, bir söz yer etmese düne
Nasıl varır gelirdik bugüne?
Eyvallah etmek zulüm gelmez
Bir başka dünya taşıyorsan kalbinde

Geçmişin gölgesinde kalırsa hisler
Zaman da bazen yalan söyler

Üzülme bunlar yağmur bulutu
Bir yağsa geçer gider
Güvercinler bile sevmez bu yolu
Göçlerden önce sevgiler biter..

Ne Zaman Gittin Ruhum Elveda Diyemedim

Author: B. / etiketler:


Sevinçleri hatırlamak sana gereksiz bir değer yüklemekten bana acı vermekten başka hiçbir işe yaramıyor. Vazgeçmek değil bu, kaybeden, kazanan, vazgeçen, kalan ya da giden yok.. Her zaman sandığımız gibi bir masalın içinde yaşamıyoruz, hayat oldukça gerçek, yaşarken anlıyorsun bunu,gerçekleri taşımak zorunda kaldıkça.. Bir maç değil yaptığımız, çim saha değil bu üzerinde yürüdüğümüz yol.. Taktikler işe yaramıyor işte, tıkandığı yerde çözülmüyor işler, performansı arttırmak çare olmuyor.. Zamanla kendin olmaktan çıkıyorsun, oyuna -masala- inanmaya başlıyorsun.. Senarist olma çaban var ya, başrol de senin, elinde yıpranmamış bir hayat var,istediğin kadar zedeleyebilirsin onu,hırpalayabilirsin, sahibini de umursamana gerek yok.. Oyun bencillik ister kimi zaman,öyle ya biz bir ekip değiliz..Özel olma çaban var ya,öyleydin.. Ne de olsa yönetmen de sendin onca tecrübesizliğine rağmen..Anlaşılamama çaban var ya,anlayamadım seni,başardığını söyleyebiliriz..Haklıydın, büyük oyuncular anlaşılamamış olmalı ki ilgi çeksinler..Sende, olmak için çabaladığın ne varsa hepsi bir bir gerçekleşti..Bembeyaz bir ruhu günden güne çamura buladın sen..İyi bir oyuncu,senarist,yönetmen,nefret edilen bir arkadaş,dost,sevgili,saygıyı yitiren bir insan,kıskanç bir benlik ve en önemlisi de çamura bulanmış bir ruh oldun..Elindeki yıpranmamış hayatımı da umarsızca paralamak istedin..Hak etmemiş bir ruhtun..Zamanla ruhun da sıkıldı senden..Onu da o kadar pervasızca,özensiz kullandın ki..O bembeyaz halinden bugünlere nasıl geldiğini bile anlayamadı zavallı!Dayanamadı sonunda o da terk etti seni..Ben filmdeki melek rolünü üstlenmiştim ya ruhun bile terk etti seni,ben hala yanı başında duruyordum,ne işim varsa..Herşey olmaktan yavaş yavaş sıyrılıyordun..Çok yavaş..Yavaş yavaş arınmaya başladım ben de senden..Yanında durdukça daha da kolay oldu işim..Günler geçiyor sen daha da kirleniyordun..Ellerimi tutmanı istemiyordum, üzerlerinde senden kalan izler kolay temizlenmiyordu..Ben senden arınmaya çalışıyordum..En iyisi çekip gitmekti, gidemiyordum..Her cesaretimi toplayıp gitme girişimimde,nasıl oluyorsa beni şaşırtıyor,kalmamı sağlıyordun..Öyle ya senarist sendin..Ama benim gitmem gerekiyordu,hissediyordum bunu..Hiç iyi bitirmedin hikayenin sonunu..Böylesi bir son yakışmadı bu senaryoya..Ama karışamadım,bu senin hikayendi..O kadar kirli bir ruhla tamamladın ki bu oyunu..Film noktalanmıştı,artık her gün seni görmek zorunda değildim..Ve bir gün topladım tüm cesaretimi,bir daha senin hiçbir projende yer almamaya karar verdim..Artık bensizdin,ruhunu istediğin kadar,istediğin gibi kirletebilirdin..

eSki doStum

Author: B. / etiketler:


Kimsin? Tanıyamadım..
Gözünde yaşını yağmura
Zorda başını omzuma
Sonunda bıçağını sırtıma
Yoldaş eden,
Kadın kokusuna kapılıp yiten
Dostluğa ihanet eden
Yani en yalın halde sen..
Yani bende bitmişken..
Unutkanlık başa bela
Çoğu zaman derde deva,
Onca vakit geçmişken..
Sahi neydik, nerdeydik biz?
İnan hatırlayamadım..

gidiyorum gündüz gece..

Author: B. / etiketler:

Yeni bir gün doğdu gecenin arkasından...

Sonra bir masal dinledim, ben o masalı dinlerken büyüdüm serpildim.. Her söz bir santim daha kattı aklımın yoluna ve her an biraz daha uzaklaştım birşeylerden, birilerinden..
Değişiyordum, değişiyorduk.. Aklımızın yolunda yürüdükçe büyüyor, büyüdükçe küçülüyorduk..
Artık dama tahtasındaki pullar gibiydik biz, geri dönüşü olmayan bir yolda karşımızdakini yemek ve oyundan çıkarmak üzerine kuruluydu düzenimiz.. Buna itildik, bunun için eğitildik hepimiz... Gerçek dünya böyle bir şeydi işte, yenilmemeyi öğrenmeliydiniz!
O masalı sonsuza dek dinlemek istiyordum, sonsuza dek yaşanan mutluluklar yalnızca masallarda olurdu bilmiyordum..
Sonra masallar yerine yalanlar dinlemeye başladım.. Gündüzleri söylenmiyordu yalanlar, gün ışığı açığa vurur diye.. Diğer pullar sinsice beklediler.. Siyahlar beyazları yedi, bomboş kaldı kareler...

Gece örtüyordu doğan günü yine...

Hamsi mi Uskumru mu? :)

Author: B. /

2 yıl olmuş..

İnsanların plaza dedikleri kocaman bir binadan henüz bir öğrenci olarak girersiniz, asansörün tam kapanacağı sırada bir çocuk gelir elini sokar iki kapının arasına ve sizinle aynı katadır yolu.. Zaten kalbiniz çıkacak bu da nerden çıktı şimdi! Bir de havalı ki sormayın gitsin,

Raybanımı gözüme takarım
Plazada üç beş tur atarım
Olmadı bi de sigara yakarım
Gördüğün gibi çok kurumsalım!

cinsinden... Asansörden iner aynı kapıya yönelirsiniz, aynı suratsızlıkla yol verir çocuk size.. Hani kendi önden gitseydi daha hayırlı olacaktı sanki! Kapıdaki kadın ikinize de "buyrun, oturun" mesajını verir, beklemeye başlarsınız. Önden çocuk çağırılır, odaya girer, ne kadar zaman geçti ölçemeden çıkar gider... Sonra siz alınırsınız içeri,

"Evet B Hanım, bize biraz kendinizden bahsedermisiniz?"

Haydaa! Nasıl yani?

"İşte 86 yazında Temmuzun en dibini yaşadığımız o sıcak günlerde, daha gelmeye niyetim olmadığından 10 aylığa yakınken sezeryanla zorla buyur etmişler beni dışarı, yaklaşık 4,5 kilo doğmuşum, sonra..."

Dalga mı geçiyorsun be kadın, bilmen gereken herşey önündeki kağıtta yazıyor, başka birşey bilmek istiyorsan sor ben de anlatayım, kendimden bahsedecekmişim, nerden başlayayım da nerden çıkayım, sabaha kadar bitmez ki bu konuşma!

Konuşulanların bir kelimesini bile hatırlamayacağım o 10 dakikadan sonra şu cümleyi duyuyorum: "Biz masanızı hazırlayalım, siz de o sırada birşeyler için."

2.kez nasıl yani? Başlıyor muyum? Olur, bana uyar..

Ve böylece başlar ilk işyeri maceram bir Medya Ajansında..

Ertesi gün en azından yolları bilmenin getirdiği biraz artmış güvenle girersiniz koca binaya, kapıdakiler artık size ziyaretçi kartı vermez hatta "günaydın" der.
Asansörden iner işyerinize girer, kapıda dün sizi karşılayan ve adının da kendi gibi "Harika" olduğunu öğrendiğiniz kadını görürsünüz yine. Tam masanıza geçeceksiniz, "o da nesi?" başka biri var masanızda,

"E bu dün asansörde gördüğüm burnunu Everest'te unutan arkadaş!"

günaydın dersiniz demesine de aslında gözlerinizden "hayırdır bilader?" bakışı biraz dikkatli bakılsa okunabilir...

Meğersem o arkadaş sizin aynı masayı paylaşacağınız, bundan sonra 3 ay boyunca bütün işleri beraber yapacağınız, her gün iki öğünü beraber yiyeceğiniz, birbirinize sevgililerinizin yaptığı abukluklardan dert yanacağınız, sorunları, sorumluluğu,gülüşleri, sevinçleri ve bilimum günlük insan ve işyeri hallerinizi paylaşacağınız çocuk değil miymiş?!

Beraber çok güzel işler yaparsınız, kimi zaman uçuk fikirlerinizi süpervizörünüz durun bakalım uçmayın hemen diyerek frenler, kimi zaman iki çaylak bunca işi nasıl yapar diye şaşkınlıkla izler millet sizi.. Her gün bilgisayarınıza kaçık çizimler, notlar içeren post-it ler yapıştırır o çocuk..

"Hamsi mi, uskumru mu?"
"Mista loba loba!!"
"Yine mi nar ekşili salata?!"
"Youfka'yı arayalım mı?"

"Kadın dediğin" diye başladığınız her cümlenin sonuna "ne diyor bu çatlak ya" diye yadsımadan "böyle olur,böyle olur, böyle olur" getirir o çocuk..

Tam 3 ay boyunca...

Sonra ne mi olur?

Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, ayrılma zamanı gelir, bir pasta yetmez, iki pastayla uğurlar sizi 3 ay öncesinin yabancıları, şimdinin arkadaşları... Hatta içlerinden biri "ben bu kızı çok sevdim gitmesin" deyip, kesmez pastayı, ben de sizi çok seviyorum ama... diye bağırmak istersiniz, sonra hemen otokontrol mekanizması devreye girer: "Saçmalama B, işyerindesin, etrafında genel müdürler var, kapa çeneni!"

Ve o 3 ay öncesinin "Karl Lagerfeld" kılıklı, artist sandığınız çocuğu arar sizi terk-i diyar eyledikten 3 gün sonra.. "Kadın dediğin...?? böyle olur... "diye başlayan bir cümleyle açılır telefon..."Özledim,nerelerdesin ya" der...

Varlığına alıştıklarımızın yokluğuna da alıştırır hayat bir şekilde...
Hayat bana hep özel, hep güzel insanlar veriyor, teşekkür ederim minnetle...

Tam iki yıl olmuş ben C'ye o yıl doğumgününde yumuşak şeker hediye edip, "ne demek istiyosun sen?" cevabını alıp, kahkahayı basalı, ilk iş arkadaşımı kazanalı... Ve işte o çocuğun bugün doğumgünü..

Doğum günü kutlu olsun..
Her zaman mutlu olsun..

Hamsi de olsun Uskumru da :)

dünyanın en harika annesine...

Author: B. /

Hayatımın baştacının, yaşamımdaki bir numaralı kadının doğum günü bugün..

İyi ki doğmuş da ben olmuşum :)


Şaka bir yana doğum günün kutlu olsun annem..
Hep yanımda ol, hep yanında olabileyim...
Hiçbir zaman senin beni sevdiğin kadar çok sevemeyecek olsam da,

Seni çok ama çok seviyorum...


birlikten biz doğar!

Author: B. / etiketler:

son bir adım daha.. ve yol biter... şimdiye kadar yapmakta olduğum tek şey, en iyi bildiğim şey ve nokta konulan şey.. bunların hepsi aynı kalıpta! ben başka bir kalıpta.. etrafımda dikenli teller, kesmek için artık bir makasım var.. hayallerim bir gün gerçek olacak biliyorum, çok istiyorum ve yapıyorum.. ben o sahnedeyim, içimden gelen dışımda, herkesin gördüğünü değil başka bir ben görüyorsun sen salonun en arkasında ve senin için söylüyorum şarkımı.. yalnız ikimiz varız orada.. önemli değil geçip giden, zamanmış, hayatmış, külmüş, dumanmış.. biz varız biz!! bitiyor şarkım, deniz bizi bekliyor en mavi haliyle.. bekletmemeli onu, deniz hayatımızın en özel anlamı.. sırf deniz yok diye vazgeçmedim mi bir şehirden ben? hayatımı kendi elimle çiziyorum, biraz yardım alıp senden biraz da kaderden.. bir düşümüz var, bak biz diyorum biz! ikimiz denizdeyiz, ikimiz sahnedeyiz, ikimiz sevinçteyiz, hayaldeyiz, kederdeyiz.. içimizdekini dışa vuramayız biz, biz dikenli tellerle çevrilenleriz... gidelim, ne çok isterdim bilir misin bunu, bir şarkımız olsun bizden başka kimsenin bilmediği, yol sonsuza uzasın gitsin, dünyanın yuvarlak oluşu misali, dolanalım dolanalım sonu gelmesin.. gündüzler geceye karışır, biz o yolda ilerleriz.. hayallere daha yakınım ben şimdi, en azından bir makasım var kesmek için dikenli telleri... eksikler de tamamlanır mı dersin zamanla? ben yıkıyorum bir bir sahtelikleri, her bir gölge etrafımdaki devriliveriyor satranç taşı gibi.. ne kalıyor geriye biliyor musun? biz kalıyoruz biz!

hayaller daha yakın, yollar daha uzun, teller daha pürüssüz,insanlar daha gerçek olaydı..
şimdi ben yolun sonunda değil başında, şimdi sen yanıbaşımda.. biz diyorum biz, biz değil de bir olmalıydık biz!..

sonlu yaklaşım

Author: B. / etiketler:

öyleymiş, böyleymiş, falanmış filanmış.. e tabi çok zaman oldu yok olmadı aslında ya işte kumaş bu ne yapacaksın.. sen de dedin insanoğlu bencil, beş para etmez adamlar sürüsüne bereket, beş para etmez kadınlar gibi.. anlamak zor, anlaşmak daha da zor.. kimse sevmemiş diyorsun,iyi diyorsun da biz onları seviyor muyuz ki sor bakalım bir? bizim istediklerimiz,sevdiklerimiz bizle değil mi? bence öyle.. yeterli gelmiyor bazen diyeceksin, olsun yetinmeyi bilmeli.. ne güzel gündü o gün.. dolunay vardı, istesem olmaz..yine gitsek ya o kumsala.. inorganik materyaller versek birbirimize.. iki saat konuşsan saçma sapan bir midye kabuğu üzerine.. sonra başka adamlardan başka kadınlardan bahsetsek.. sonra onlar yanımıza gelip otursa, elimizi tutsa.. meğersem gerçeklermiş.. ne saçma değil mi bu kuramlar.. eh ne de olsa bir sayısal değilim ben, mutlak sıcaklığı bilsem de mutlak sevgi nerededir çözemedim henüz.. neden diye sormak anlamsız öğrenmiştik, o yüzden sormuyorum.. biliyorum sen de sıkkınsın şu sıra, biraz bozuksun ama bak daha dün gördük beklemek lazım demek ki, daha büyük belalar da salınabilir insanın üzerine.. bu kadarı yetinmelik şimdilik..

özleyeceğim sanırım, bu günleri, bu zamanları.. şimdi dersin sen.. e canım bi yere gitmiyoruz ki!! koca bir sayfayı kapatıyorum oysa ben.. hep kapatmak istediğim, üzerini güzel çirkin kelimelerle bezediğim.. bir mekanı terkediyorum, yollarını her gün sövüşlerle teptiğim.. kimleri bırakıp gitmiyor ki insan ve kimler bırakıp gitmiyor ki insanı.. bu nedir ki?

gidiyorum ben.. sayfayı çevir benim için...

Emrem..

Author: B. /

Ölüyorum seni özlemekten.. Sordun ya gerçekten bu kadar çok mu sevgin diye, kemik misketini çaldığım gün, street fighterda beni ilk yendiğin gün, aynı evde kalmak için uyuyor numarası yaptığımız gün, erik çalıp kaçtığımız, sadistçe sineklerin kıçını kopardığımız, yıllar geçip eşşek kadar olup masallardan caymadığımız, sabaha kadar serseri serseri dolaştığımız, uyuklayarak kahkahalar attığımız, kadehlerimizi "olmayanlar" için yere çarptığımız, kederlenip sessizliğe, eğlenip sevince dibine kadar vardığımız ve bunlar gibi binlerce günün her birinde çok sevdim seni.. Ben söyledim sen dinledin, ben ağladım sen sildin, sonra sen söyledin.. Yaşlarınla değil kalbinle anlattın kelamları.. Sussan da bildim ki o sözler kalbindeydi, gözlerindeydi, bir kahvenin en dibinde, telvesindeydi..Ben sormadan da söyledin, kaybetmek pahasına birşeyleri.. Şimdi yoksun, ben özleminden ölüyorum, küçük tarantulalar ormanda yolu şaşmış, kadehlerden biri boş kalmış, caddeler sessizleşmiş, sözler daha bir zorluyor, şimdi kahkahalar üç sesli çınlamıyor.. Verilen sözler tutulmuyor.. Hayal kırıklıkları boyumu aşıyor.. Şimdi ben daha zor atlıyorum tümseklerden elimden çekmediğinden.. Şimdi ben şafağı bekliyorum daha net görebileyim diye, günler daha bir yavaş ama bekliyorum aynı sevgiyle..

Zaman geçiyor.. İstemesek de büyüyoruz biz.. Kalbimize başka sevgiler almayı öğreniyoruz.. Kazanıyoruz- kaybediyoruz birşeyleri.. Daha da büyüyeceğiz, yıllar geçecek, o geçen yılların her birinde ben yine tam yanıbaşında duruyor olacağım, yine aynı sevgiyle..

ben bugün bunu öğrendim...

Author: B. / etiketler:

Oturuyorduk birkaç kişi.. B'nin tabiriyle kımıldamamıza mahal vermeyecek kadar ağır şarkılardı kulağımızdaki, başka damar kaldı mı vücudumda bilmiyorum dedi.. Baktım yüzüne, iyilik, temizlik, şirinlik ne varsa o yüzdeydi ama işte bir parçası bizimle değildi.. Diğer tarafa döndüm, İ'nin hüzünlü yüzünü gördüm.. Bir insan bu kadar iyi niyetli olamazdı.. Hep iyiyi düşünürdü İ, sevmenin zaman istediğini, emek istediğini bilirdi, sabırla beklerdi.. Çoğu kez hayret ederdim sabrına, hiç kırılmadan süregelen umuduna, gözleri parlayarak inandığı masalı anlattığında.. Mutluluğu kim bu kadar fazla hakedebilirdi? Ama işte biz orda oturmuş o şarkıyı dinlerken bu kez parlamıyordu gözleri.. Bir parçası bizimle değildi.. Öte tarafa baktım, benim için artık ben olmuş bir yüz.. Gözleri kapalı, açık olmasına gerek de duymuyordum doğrusu, ne de olsa konuşmasam da bilirdi söyleyeceklerimi.. Zaten hep kızardım H'ye, o da güler karşılık verirdi.. Böyle atışmalarla geçip gidiyordu zaman, Gözleri kapalıydı ama fikri kimbilir nerdeydi.. Bölmedim düşüncesini, ne de olsa konuşmasak da bilirdim fikrini.. O, ben demekti.. Bir parçası bizimle değildi.. Oturuyorduk orada, belliydi birazdan yağmur çiseleyecekti.. Ben onlara baktım, gülümsedim, hiçbiri farketmedi.. Uzandım çimenlere,kulağımızda kımıldamaya mahal vermeyen o şarkılardan yine, benim de fikrim kimbilir nerede.. Bir parçam orda değildi..
Sonra bir yazı yazdım,sessizliği bölmeden, hepimiz için, söyleyemediklerimi bir kalem söylerdi.. B çok beğendi..
Susuyorduk birkaç kişi, konuşsaydık anlatamazdık ki bu kadar iyi..